2014’ün son günlerindeyiz… Geride bıraktığımız zamanda, Hükümet tarafından, sanayici için dönüm noktası olarak niteleyebileceğimiz kararlar alındı… Bu hamlelerde anahtar sözcükler “yerli üretim”, “yerli malı” ve “kamu alımları” oldu.

OSTİM Gazetesi’nin okuyucuları iyi bilir ki, tüm sayılarımızda bu kavramları ve daha fazlasını ve talepleri sayfalarımıza taşıdık… Kamuoyu oluşumunda kurumsal çabalarımızı her platformda sergiledik… Devlet katı da; bu düşünceyi bizlerle birlikte adeta haykıran kurum, kuruluş, STK, işletme sahibi, atölyesinde Türkiye için ter döken usta, işçi yani üreten Türkiye’ye kulak verdi…

Kamu alımları için yasal düzenlemeler, yerli malı kabul kriterleri ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bu noktadaki rolü reel sektör için tünelin sonuna ışık yakan adımlar oldu…

Son olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan, Onuncu Kalkınma Planı kapsamındaki Öncelikli Dönüşüm Programlarına ilişkin 1. Grup Eylem Planları’nın reel ekonomiye ilişkin 9 maddesi, sanayiciler için kritik sayılabilecek dikkat çeken bir başka adımdı…

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da kamu alımlarında kronikleşen “şartname” sorununu gündeme getirdi. Kamu ihaleleri için hazırlanan şartnamelerdeki aksaklıklara dikkat çeken ve inisiyatif alacaklarını belirten Işık, “Adrese teslim şartname dönemi inşallah bitecek.” diyerek önemli ve bir o kadar da kararlı konuştu.

Saydığımız ve özetlediğimizin dışında elbette Devlet, sürdürülebilir bir kalkınma ve teknoloji gelişimi için geçmişe oranla çok daha sağlam bir duruş sergiliyor ve düzenlemeler yapıyor. Ekonomi kurmaylarının açıklamalarını mercek altına aldığımızda, KOBİ’lere ayrı bir başlık açtıklarını ve onların 2023 hedefleri için vazgeçilmez aktörler olduğunu görüyoruz.

Kağıt üstünde kalmasın
Sayın Başbakan’ın açıklaması yüreklere su serpti, ümitleri canlandırdı… Sanayici ise bu ümidi canlı tutmaya kararlı. Onların tek amacı daha çok üretim, daha çok istihdam, kalkınma yolunda daha hızlı yürümek… İthalata olan bağımlılığın azaltılması, kamu alımlarının teknoloji geliştirmede ana unsur olarak ele alınması, yerli üretime olan atıflar, enerjide yerli kaynak kullanımı gibi ifadelerin çok önemli olduğunu dile getiren sanayiciler, planın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.

Ancak olumlu karşılanan bu yaklaşım, önceki deneyimler ve yaşananlar nedeniyle “Kağıt üzerinde kalma” endişesini de akıllardan çıkarmıyor. Somut örnek ise raylı sistemler… Ülkemiz demiryolu ağını güçlendirip, milli projeler geliştirirken, daha rahat ve güvenli ulaşım imkanlarını yaygınlaştırma çabası içindeyken bazı belediyelerin geliştirdikleri projelerde yabancı ısrarı devam ediyor…

Bu ısrar maalesef, sınırları aşarak, küresel oyuncu kimliğine bürünen yerli sanayicilerimizi ise derinden etkiliyor, üzüyor… Artık zaman kaybetmeden zihniyetin değişmesi, bütüncül Devlet politikası gerekiyor…

Sürdürülebilir bir gelecek tasarımı
Daha nitelikli bir sanayi yapısı için stratejilerin ve hedeflerin uyumlu olduğu, verimliliği esas alan üretim yapısı şart… Bunun sağlanabilmesi içinse kriter; “sürdürülebilir” bir perspektif… Yurtiçinde sanayileşmenin kilometre taşlarından OSTİM de bunu tüm süreçlerine yaygınlaştırıyor. Yaygınlaştırırken de ortak bilinç oluşması için elini taşın altına koyuyor… Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, ilklere imza atıyor…

Hindistan, Endonezya ve Çin’in ardından Sanayi Bölgelerinde Sürdürülebilirliğe Geçiş Konferansı Kasım ayında Türkiye’de gerçekleştirildi… Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu GIZ’in (Deutsche Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit GmbH) işbirliğinde, OSTİM ve KOSGEB tarafından ortaklaşa düzenlenen konferansta her biri kendi alanında uzman isimler bir araya geldi… Detaylarını haberimizde okuyacağınız etkinlik, sürdürülebilir politikaların üretilmesi yönünde bir farkındalık sağladı… Sürdürülebilirlik yalnızca sanayicilerin değil hepimizin sorumluluğu…

Büyük düşler kuranlar düşlerini gerçekleştirmez, aşarlar.
Alfred Lord Whıtehead

OSTİM GAZETESİNİ OKUMAK İÇİN: http://goo.gl/u2Oqqt