Sınırları ve duvarları zorlayan küreselleşme kavramı ve devamında ülkemiz için başlayan AB süreci genel olarak tüm ekonomik işletmelere, özel olarak da KOBİ’lerimize bundan böyle daha akılcı ve bilinçli davranmayı dayatıyor.
Üretimde, yönetimde, pazarlamada ve girişimciliğin her safhasında BİLGİ, BİLİNÇ ve BİLİŞİM gerekiyor. İşletmelerin, sanayi öbeklerinin, kişilerin ve her türlü ekonomik aktörün BİLGİ, BİLİNÇ ve BİLİŞİM dışı yaklaşımlarla ayakta kalması, hele hele rekabet etmesi artık imkansızdır diyebiliriz.
Türkiye’nin sanayileşmesi için oluşturulan Organize Sanayi Bölgeleri yatırımın, istihdamın ve üretimin merkezleridir. Bu bölgelerde kendi işine odaklanmış, neredeyse "tek adamlı" KOBİ’lerin en büyük rehberi bölge yönetimleridir. En azından biz Ostim olarak böyle bir inanca sahibiz. Sanayicilerimize rehber olmanın; eğitimde, kalitede, pazarlamada, tanıtımda onların ihtiyaçlarını tespit edip, çözümler üretmeyi görev edinmiş durumdayız.
Altyapı deyince akla gelen, yol, kaldırım, su, kanalizasyon, elektrik şebekesi, kaldırım gibi konular artık OSTİM’de çoktan gündemden düşmüş hizmetlerdir. Birçok sanayi bölgesinin özlemini çektiği enerji santralini bile kendimize özgü bir modelle Ostim’e kazandırmış bulunuyoruz.
Artık bölgemizin rekabetçi niteliği için Ostim’in fiziksel altyapısını değil, BİLGİ, BİLİŞİM ve BİLİNÇ’e dayalı altyapısını kurmaya odaklanmış durumdayız. Bunları anlatarak, diğer OSB’lerimize de ışık tutmak istiyoruz.
Ostim olarak 2004 yılında tüm bölgeye fiber optik kablo döşedik. Çözüm ortağı olarak seçtiğimiz SABANCI TELEKOM firması Türkiye’deki ilk Internet Kampus projesini tamamlamak üzere. Haberleşme ve iletişimde nitelik ve kapasiteyi iyileştiriyoruz. Üyelerimizi bir merkez içinde birbirleri ile ilişkilendirerek, sinerji yaratmayı arzuluyoruz. Bu Ostim’e yeni bir sıçrama sağlayacak projedir.
ODTÜ ile üniversite-sanayi araştırma merkezi projemiz tamamlandı. Kısa adı ÜSAMP olan bu merkezimiz üyelerimizin teknolojik ve AR-GE odaklı sorunlarına çözüm üretecektir. Hacettepe Üniversitesi ile plastik ve kauçuk sektörüne nitelik kazandırmayı hedefleyen, imalatçıların AR-GE ihtiyaçlarına çözüm üretecek bir üniversite-sanayi işbirliğini de kurmuş durumdayız.
2004 yılında ODTÜ TEKNOKENT’in uzantısı Ostim’de Kuluçka Merkezi olarak resmen ilân edildi. Ostim Kuluçka Merkezi yine yenilikçi projelerin uygulanacağı bir bölge olacak. Bu merkezin ilk birimi faaliyete geçmiştir.
Başta da belirttiğimiz gibi AB süreci de işletmelere ve yönetim organizasyonlarına yeni görevler yüklüyor. Ve bu süreçte Ostim olarak BİLİNÇ’lenmeyi ön plana çıkartan projeleri de gündemimize alıyoruz. Şu anda 2’si onaylanmış 4 tane Avrupa Birliği destekli projemiz bulunuyor.
Ostimli KOBİ’lere danışmanlık hizmeti verip, devamında sürekli danışmanlık merkezine dönüşecek DANIŞMANLIK MERKEZİ; sanayicinin kaliteli eleman ihtiyacını karşılarken, istihdam edilmeyi bekleyen işsizlere istihdam sağlayacak İNSAN KAYNAKLARI MERKEZİ; Ostim’deki firmaların işlerini destekleyecek projesi olan yeni girişimcilerin üst olarak kullanacakları İŞ GELİŞTİRME MERKEZİ ve AB’nin istediği İSO 14000 çevre standardını bölgemize hakim kılıp çevreye duyarlı bir bölge yapmayı hedefleyen ÇEVRE PORJESİ gündemimizdeki AB projelerdir.
İlave olarak; geçen yıl metal iş kolunda başlayan ve devam eden Alman Teknik İşbirliği Kurumu’nun projesi de bölge yönetimimiz tarafından izlenen projeler arasındadır.
Türkiye’de yaklaşık 220 OSB var. OSB olmanın başlı başına bir yatırım teşviği olmadığını hepimiz biliyoruz. O nedenle OSB yönetimlerine büyük iş düşüyor. Binaların, duvarların ve bu duvarlar içindeki donanımın kârlı işletmeler yaratmak için yeterli olmadığını bilmeliyiz. OSB yönetimleri üyelerinin LOKOMOTİFİ olmalıdır. Bu da ancak akıllı organizasyonlar kurarak; kurulan organizasyonları BİLGİ, BİLİŞİM ve BİLİNÇ unsurları ışığında donatarak mümkün olabilecektir.
Ostim yönetimi kendisine görev olarak REKABETÇİ KOBİ’ler yaratmayı seçmiştir ve bunu kuru bir söylem olmanın ötesine taşımıştır. Bu doğrultuda; işletmelere sağlanacak danışmanlık desteği ile işletmelerin kısa, orta ve uzun dönemli planlar yapmasını sağlamak, ortaya konacak büyüme hedefleri ile istihdamı artırmak, işletmelere bir danışman ile çalışma bilinci yerleştirmek, işletmelerin başta dış ticaret, teknoloji transferi, yönetim, finans ve kalite konularında yoğunlaşan sorunlarına çözümler üretmek istiyoruz.
2005 yılı sonunda KOSGEB’in de destek felsefesinin temeline yerleştirdiği gibi STRATEJİK YOL HARİTASI’nı çizmiş KOBİ’lerimizin çoğaldığını görmeyi temenni ediyoruz.